Patronsuz Medya

Papağan ve Piyano

Necdet Şen - 3 Temmuz 2008  


Marketin bitişiğindeki apartmanın giriş katında bir papağan var. Kırmızı beyaz.

Ne zaman önünden geçsem "efendiiiii" diye sesleniyor arkamdan. Duymazlıktan geliyorum.

Ne konuşacaksın ki şimdi papağanla?

Sahibiyle de konuşamazsın, kaşlar çatık, "memleketin tersanelerine girilmiş" modunda, penceresinde Atatürk'ün kalpaklı fotografı. O da muhtemelen şöyle diyecek:

"Vatan elden gidiyoooor! Askeeer, yetiiiiş!"

Pencerelerde sıram sıram bayraklar. Sanırsın ki sokak değil, alemdar orduevi.

Ezberlemiş, hep bunu söylüyor mahalle ahalisi. Papağanlar ve insanlar, kafa kafaya vermiş oturuyorlar balkonda.

Tuzu kuru bir semt burası.

Tek ortak konu, kapıcıların elektriği bedavaya yaktığı.

Çoğu yüksek tahsilli bu insanların.

Avrupa Amerika falan görmüşler, şakır şakır Fransızca İngilizce konuşuyorlar.

Ama gene de ekseriyeti papağan.

Sıkıysa geçsin bu sokaklardan sıkmabaşlı biri, halı kilim silkelerler tepesinden aşağı.

Sonra oturur Beytofın'ın 33. piyano sonatını çalarlar.

Çünkü onlar çağdaş.

diYorum

 

Necdet Şen neler yazdı?

71
Derkenar'da     Google'da   ARA