Patronsuz Medya

Ampirik!

Necdet Şen - 15 Eylül 2001  


* Diplomalı Serserilik'i okudunuz mu?

O zaman bu da bir sonraki yazı.

Ama önce bir mektup:

sizin gibi ampirikler yüzünden daha yeniyeni kafalarına sokmaya çalıştığımız halk sağlığı konusunu siz ve sizin gibiler yüzünden tekrar aynı cahil ve de kafaları yanlış bilgilerle dobir sürü boş insanla karşılaşmak biz veteriner hekimleri çok üzüyor. Sizin kistv aşısı dediğiniz lita ratürler de ECHİNOCOCCUS GRANULOSUSadlı parazitin yumurtu ları tarafından meydana getirilen ve iç organlarda ve karaciğerde kistler oluşturmasıyla kare kterize ZOONOZ (HAYVANDAN İNSANA GEÇEBİLEN HASTALIKLAR İÇİN KULLANILIR)bir hastalıktır.Teavisi yoktur… Bu yüzden hayvanlarımızın bu hastalıg a yakalanmamaları ve de bize bu parazitin bulaşmasını önlemek için AŞI DEĞİL! Sadece hap (PARATAK-PLUS 10 KG 1 TABLET) veya (DRONCİT ENJ.) şeklinde yılda 2 kez tekrarlamalarla korunulabilir. Ha ücretimi…:) paratak tanesi 2.000.000 Tl GİBİ CÜZİ BİR FİYAT LÜTFEN BUNDAN SONRA Kİ YAZILARINIZDA BİR BİLİR KİŞİYE DANIŞARAK YAZARSANIZ BİZ VETERİNER HEKİMLERİ DAHA ÇOK SEVİNDİRECEKSİNİZ

veteriner hekim N. F. H.

Ampirik'in yanıtı:

Sen önce okuma-yazma öğren, ondan sonra gel akıl öğret! Sana ilkokul diploması verene yazıklar olsun!

Bir kez daha son söz:

Aklı sıra bu kez farklı bir e posta adresinden yollamış değerli uzman hekimimiz reçete-mektubunu; ama üstün zekâlı olduğu için ve de bizim salak olduğumuzdan hiç kuşkusu olmadığı için, daha önceki mektubundaki gibi anadilimizin kafasını gözünü yarmaktan ve -belli ki bugünlerde diline persenk ettiği- "ampirik" aşağılamasını yinelemekten de geri durmamış.

Herkes bilir ama bir kez de ben anımsatayım: Ampirik, Fransızca kökenli bir terim olup, yaklaşık olarak "yöntemli araştırmalarla değil de görgü yoluyla elde edilen bilgi" anlamına gelir.

Onun kastettiği, sanırım, mektepte değil de hayatın içinde öğrenilen bilgi.

Felsefede Ampirizm (itibariyye) bilginin yalnızca deneyle elde edilebileceğini savunan akımları genel olarak adlandırmak için kullanılır. Örneğin, onyedinci yüzyıl düşünürlerinden John Locke'a göre insan zihni doğduğu sırada bir "Tabula Rasa"'dır (yani boş levha). Bu boş levha yaşadıkça ve dünyayı algıladıkça dolar; onsekizinci yüzyıl düşünürü David Hume'a göre ise, düşünme yetimiz, duyular yoluyla elde ettiğimiz ham algıları sıraya koymaya ve işlemeye yarar.

Bendeniz mektep-medrese falan bilmem, ağzımdan çıkan her söz ve parmaklarımdan tuşlara dökülen her vuruş, tamamen sezgi ve gözlem yoluyla elde edilmiş, son kırıntısına kadar çürütülebilecek öznellikte düşüncelerdir. Bizzat ben, kendim, ertesi gün, dünkü savlarımı çürütmeye kalkışabilirim. Mektep-medrese denen robot imalâthanesine de zerre kadar saygı ve muhabbet hissi beslemem. Benim Taptuk Emre'lerim pireli, keneli, uyuz sokak itleridir; en çok onların bakışlarından fışkıran hikmeti can kulağıyla dinlerim.

Bu hikmet, Veteriner Fakültelerinde öğretilemez; onu en iyi "ampirik" yoldan elde edersin.

Ama sayın veterinerimizin bu kadar derin mevzulara kafa yorduğunu hiç sanmıyorum. O muhtemelen daha öğrencilik zamanlarında hocalarından birinin ağzını büze büze birilerinden aşağılayarak "ampirik" diye söz ettiğine tanık olmuş ve belli ki bundan pek etkilenmiş. Şimdi o da aynen hocası gibi ağzını büze büze bize, yani mektepten yetişmiş ithal mama pazarlayıcısı olmayanlara "sizi gidi ampirikler!" diyerek tatmin olmaya çalışıyor.

Ben bu "ampirik" sıfatını memnuniyetle kabul ediyor, öpüp başıma koyuyor ve borçlu kalmamak için kendi ampirik dağarcığımdan bir başka sıfat çıkartıp muhterem baytar kardeşime uzatıyorum:

Yürrüüüüü! Anca gidersin!

* * *

İlgili yazı: Diplomalı Serserilik →

diYorum

 

Necdet Şen neler yazdı?

71
Derkenar'da     Google'da   ARA