Patronsuz Medya

"Uygarlığın" Küçük Çocuğu ile Şişman Adamı

Ahmet Deniz Ölmez - 6 Ağustos 2008  


Acayipleşti havalar,
bir güneş, bir yağmur, bir kar.
Atom bombası denemelerinden diyorlar.
Stronsium 90 yağıyormuş
Ota, süte, ete, umuda, hürriyete,
Kapısını çaldığımız büyük hasrete.
Kendi kendimizle yarışmadayız, gülüm.
Ya ölü yıldızlara hayatı götüreceğiz,
ya dünyamıza inecek ölüm.
Nâzım Hikmet Ran

* * *

Tarih, 6 Ağustos 1945…

ABD'ye ait "Enola Gay" adlı uçak, Küçük Çocuk (Little Boy) adlı atom bombasını taşıyordu…

Saat 8.15'te, 15.000 ton patlayıcı gücüne sahip, uranyum yüklü Küçük Çocuk, Hiroşima'ya atıldı…

Kent, patlama merkezinden başlayarak, 2 km'lik bir yarıçap içinde, bütünüyle yok oldu; 2 ilâ 4 km'lik bir yarıçap içinde % 85'ini; 5 km'lik bir yarıçap içinde de %60'ını kaybetti.

Bu saldırıdan üç gün sonra, Japonya'nın yeni konuğu, bu kez, 22.000 ton patlayıcı gücüne sahip, "Şişman Adam" (Fat Man) isimli atom bombasıydı…

Şişman Adam, öncülü Küçük Çocuk'tan farklıydı…

Plütonyum yüklüydü ve yeni adresi Nagazaki olarak belirlenmişti.

Bombalar, bir yıl içerisinde 210 bin kişinin ölümüne sebep oldu…

Beş yıl sonra, bombaların etkileri sonucu ölenlerin sayısı 350 bini bulmuştu…

Radyasyon nedeniyle toprağın ve suların zehirlenmesi sonucunda bölgedeki canlı hayatı da yok oldu ve etkileri nesiller boyu sürdü.

Üstelik, hâlâ, radyoaktif etkilerle, bölgede çok sayıda kanser vakası görülüyor.

50 milyon insanın ölümü, 35 milyon insanın da sakat kalması ile sonuçlanan İkinci Dünya Bölüşümü -Kıyımı- yanında, Hiroşima ve Nagazaki ayrı bir trajedidir.

Bugün, felaketin ardından inşa edilen park ve bulvarlarının çoğunun adı "Barış" olan Hiroşima ve Nagazaki'de, 63. Yaşını dolduran "Küçük Çocuk", korkulu gözlerde çok büyüdü…

Aynı yaştaki "Şişman Adam" ise, insanlık tarihine koca bir leke olarak ismini yazdırmışken, etkileriyle çoktan "obez" olmuş durumda…

Peki, bunca zamanın ardından -bunca yaşanmışlık ortadayken- biz insanlar, diğer Uzak Asyalarda; Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkaslarda, Afrika'da, kan kokusuna duyduğumuz iştahı ne kadar dizginleyebildik? Ve doğanın her alanında muktedir olan bizler, ne kadar dindirebildik kendi doğamızdaki "Barış" adlı ağlayan çocuğun gözyaşlarını?

diYorum

 

Ahmet Deniz Ölmez neler yazdı?

67
Derkenar'da     Google'da   ARA