Patronsuz Medya

Japonya Depremi ve Birand Haberciliği

Tunçer Baykaş - 25 Mart 2011  


Japon Türk toplumu olarak Japonya hakkında yapılan yalan haberlerden çok bunaldık. Özellikle Kanal D ve CNN TURK, ailelerimizin moralini bozmaya and içmiş gibi davranıyor.

Aşağıda RTUK'e yazdığımiz bir şikâyetin kopyasını yolluyorum. Derkenar'da paylaşmamız mümkün olur mu?

Saygılarımla…

* * *

Sayın Yetkili;

Ben şu an Tokyo'da ikamet etmekteyim. 16.03.2011 tarihinde saat 19:00'da Kanal D Ana Haber'de yayınlanan yalan haberle ilgili olarak şikâyette bulunmak istiyorum. Haberin görüntülerine buradan ulaşabilirsiniz:

http://videonuz.ensonhaber.com/izle/birand-birak-haberi-falan-cik-oradan
http://webtv.kanald.com.tr/Detailx?Id=9127&Part=3 (Kanal D resmi sayfası)

Bu tarz yalan haberlerden dolayı şu an Japonya'da çok zor durumdayız. Ailemiz, arkadaşlarımız müthiş bir şekilde paniğe kapılmış durumda. Onların huzursuz olmalarından dolayı biz de burada huzursuz günler geçiriyoruz. Şu an Japonya'da 5000'den fazla Türk yaşıyor. Bu insanların Japonya dışındaki akraba ve arkadaşlarını da hesap edince bir yalan haber yüzünden 10 binlerce kişinin ciddi şekilde huzursuz olduğunu görebiliriz.

Haberde doğru bilgi pek yok. Yine de dikkatimi çeken gerçekdışı, yanlış bilgiler ve saptırmaları asağıda listelemek istiyorum.

- Her şeyden önce, ekranda görünen haber başlıkları tamamen kışkırtıcı: "Radyasyondan Canlı", "Durum Çok Çok Ciddi"

- Fujiyama diye bir nükleer santral yok Japonya'da.

- Reaktörlerde herhangi bir yangın çıkmadı.

- Muhabirin "Burası Taksim gibi işlek bir cadde" dediği sokak görüntülerden de anlaşılacağı gibi taksinin bile zor sığdığı arka sokaklardan birisi. Velev ki söylenen gibi olsun; haberin yayınlandığı saat itibariyle Japonya'da saat gece yarısı 02:20 olması gerekiyor. Bu saatte o sokakta o kadar taksinin geçmesi bile büyük kalabalık aslında.

- Uçaklarda yer yok deniyor. Japonya'dan giden yabancıların arttığı doğru fakat yoğun bir sezon olmadığı için THY'de bile çok uygun fiyatlara bilet bulmak mümkündü.

- Tokyo'da hiç bir zaman eve sığınma gibi bir şey olmadı. Saat 9'dan sonra dışarı çıkmak yasaklanmadı. Diyelim yasaklandı, özel izin kimden alınmış? Hem niye akşam 9? Nükleer sızıntı akşam 9'da gezintiye mi çıkıyor?

- Tokyo'da kimsede gaz maskesi yok ve kimse deprem çantalarıyla ortalıkta gezmiyor.

- Altyazıda gecen "50 kamikaze" haberi nasıl bir hayal dünyasının ürünüdür düşünemiyorum bile…

- Haberin sonundaki Birand'ın "Haberi maberi bırak, kendini koru" demesi habercilikten tamamen uzak olan, sergilenen bu tiyatroyu çok güzel tamamlıyor.

Biz, Japonya'da yaşayan Türk vatandaşları, bu türlü haberlerden dolayı çok büyük sıkıntı içindeyiz. Haberi yapanların ve yayınlayan kanalın verilebilecek en ağır cezayla cezalandırılmasını istiyoruz. Böylelikle bu tarz yalan haberlerin önüne geçilebileceğini düşünüyoruz.

Gereğinin yapılmasını rica ederim.

* * *

Not: Bu metin, Ali Cevahir ve Facebook Tokyo (Japonya) Duyuru Grubu üyeleri tarafından kaleme alınmıştır.

Yorumlar

Sayın Baykaş, siz acaba komedi filmi izleyip bunu haber bülteni zannetmiş olabilir misiniz? Sahiden de bunları "haber" diye izleyenler var mı?

Dumur Abi - 25 Mart 2011 (16:18)

Japonya'da yasadığım için maalesef bu komedi programlarını kaçırıyorum. Ailem de bu tür komedi programlarına prim vermiyor. Tek sorunumuz var, mahalle baskısı. Bizim basın yayın organlarından nükleer fizik doktorasını kapanlar direkt telefona sarılıyor. Doktoralarının YÖK'ten denklı*ğı* olmaması onların den(k)siz den(k)siz konuşmasına engel değil. İnanın Libya savaşı kurtarıcımız oldu. Mahallenin dikkati dağıldı.

Tunçer Baykaş - 26 Mart 2011 (03:04)

Zaytung mizah sitesinden özlü bir saptama

"Diksiyon, düzgün telâffuz gibi tabuları yıkan, isteyen herkesin ulusal bir kanalda ana haber bülteni sunabileceğini gösteren büyük bir insandı. Hepimizin başı sağ olsun…" → http://www.zaytung.com/

Buna belki şöyle bir ekleme daha yapılabilir:

"Soru sormaktan ve yanıtı anlamaktan aciz olana 'ölümüyle bir dönem kapatan gazeteci', nezle nezle katıldığı söyleşide sakin ve akıcı konuşmada gazeteciyi üçe beşe katlayana 'teröristbaşı' denir."

Şuradan izlenebilir: http://www.youtube.com/watch?v=inBf6jMOaBQ

Yine de hakkını teslim etmek lâzım; badem gözlüydü.

Mekanı cennet olsun.

Clark Kent - 23 Ocak 2013 (13:54)

Birand için yazılan "badem gözlüydü, küllerinden doğdu" yazılarının az biraz dışında, daha incelikli bir analiz de Doğan Akın'dan:

"Reyting (ve reklam) rekabeti haber bültenlerine eğlenceli olmayı da dayatırken rodeocu azmiyle bir kanalın başında kalma "başarısının" bedeli gazetecilik olabiliyor. Zira Başbakan'ın o kırmızı çizgileri nedeniyle Uludere katliamı saatlerce TV bültenlerine giremiyor, Diyarbakır mitingleri "haber değeri" kazanamıyor.

Evet, Birand Türkiye'de gazeteciliği dünyaya açtı. Ama o rodeo, yeri geldi can attığı dünyaya kapattı da Birand'ı. 1980'lerin Türkiye'sinde Abdullah Öcalan ile Bekaa Vadisi'nde görüşebilen Birand, 2010'ların Türkiye'sinde Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad ile görüşmeye gidemedi. Malum; randevu alındı, ama Birand ve gazetecilik Başbakan'ın kırmızı çizgilerine takıldı."

Gazetecilikten 'şovmenliğe' Mehmet Ali Birand (Doğan Akın - t24)

Lois Lane - 24 Ocak 2013 (16:45)

diYorum

 

80
Derkenar'da     Google'da   ARA