Patronsuz Medya

Cep telefonu kanser yapar mı tartışması

Fersan Cevriye - 13 Ağustos 2003  


Geçen gün televizyonda, Tüketici Haklarını Koruma Derneği Başkanı'nın "cep telefonları ve baz istasyonlarının sağlığı tehdit ettiğinin ortaya çıktığını" açıkladığı bir habere rastladım. Haber dikkat çekiciydi. Bu uyarıdan yola çıkarak internette konuyla ilgili bir tarama yaptım. Yapılan araştırmalar ve sonuçlarıyla ilgili yayınlanmış muhtelif haberlere ulaştım. Bunları sizinle de paylaşmak isterim.

1998 yılından bu yana yapılan akademik çalışmalar sonunda elde edilen bulgulara göre, bazı araştırmacılar cep telefonlarından yayılan mikrodalga radyasyonun ve radyofrekans dalgalarının insanın bağışıklık sistemine ciddi zararlar verebileceğini, kanser riskinin muhtemel olacağını iddia ederken, cep telefonu üreticileri ve kimi bilim adamları da bu konuda yapılan araştırmaların tatmin edici olmadığını ve kesin sonuçlara ulaşılamadığını söylüyor.

1999 yılındaki bir habere göre; biyolog Roger Coghill, baş ağrıları ve hafıza kaybı ile ilişkilendirdiği cep telefonlarına sağlık uyarıları iliştirilmesi için epey mücadele vermiş, cep telefonları tarafından yayılan mikrodalgaların, vücudu korumakla görevli beyaz kan hücrelerinin (lenfosit), bu görevlerini yerine getirerek enfeksiyon ve hastalıklarla mücadele etmelerini engellediğini iddia etmiş.

Roger Coghill, bir vericiden beyaz kan hücrelerini alarak besinlerle canlı tutmuş ve onları farklı elektrik etki alanlarına maruz bırakmış.

Yedi buçuk saat sonra, cep telefonu radyasyonuna maruz kalan hücrelerden sadece %13?ünün bozulmadan ve işlevlerini kaybetmeden kalabildiğini görmüş. Bu bozulmayı gözlemlemek için kontrol grubu olarak, sadece insan vücudu tarafından üretilen elektromanyetik alana maruz bırakılan hücreleri kullanmış.

Yine yakın tarihlerde bir elektronik uzmanı olan Alisdair Phillips ise; düzenli olarak telefon kullanan kişilerden sık sık baş ağrısı, konsantrasyon bozukluğu, ciltte karıncalanma, yanma, seğirme, göz tikleri, kısa süreli hafıza kaybı, geceleri kafada vızıldama ve yorgunluk gibi şikâyetler aldığını söylemiş.

Yapılan araştırmalar ve açıklanan sonuçlar çoğu insanı tedirgin etse de, cep telefonu kullanımı azalmak şöyle dursun gün geçtikçe artmaya devam etmiş ve edeceğe de benziyor.

Bu arada bir takım bilim kurumları ve tüketici dernekleri de konuyla ilgili araştırmalarına devam etmiş.

2000 yılında İngiltere ve İrlanda'da tüketici dostu kuruluşlar tarafından yapılan bir araştırma, hands-free (kulaklıklı) cep telefonlarının bilinenin aksine diğerine kıyasla 3 kat daha fazla mikrodalga radyasyon yaydığını ortaya çıkarmış.

Bazı uzmanlar, kanserli beyin tümörü riskini azalttığına inanan insanlar tarafından, milyonlarca sayıda satın alınmış olan kitlerden bir an önce kurtulmayı önermişler.

Bilimsel testler, İngiltere'deki tıbbî çalışmaları müteakiben düzenlenmiş. Bu çalışmalar, cep telefonu radyasyonunun beyin tümörleri, genetik hasar ve Alzheimer da dahil olmak üzere bir dizi hastalıkla ilişkili olduğunu öne sürüyormuş.

"CA's Which?" adlı dergi için yapılan testler, sanılanın aksine, radyasyondan korumak bir yana, test edilen iki parçanın anten gibi davrandığını ve kullanıcıların kafalarına üç kat daha fazla radyasyon yaydıklarını göstermiş.

Bu araştırma birPhillips Savvy ile bir Ericsson A101-8S'e ait kulaklıklı kitler üzerinde yapılmış.

2001 yılında, sürekli olarak cep telefonları ile sağlık sorunları arasında kanıtlanmış hiç bir bağ olmadığını savunan cep telefonu endüstrisinin, kimseye duyurmadan beyin tarafından emilen radyasyon miktarını azaltacak koruyucu cihazlar tasarladığı ortaya çıkarılmış.

Patent belgeleri, sağlıklarının zarar gördüğünü iddia edenler tarafından üç büyüklere açılan milyonlarca dolarlık tazminat davaları sırasında ortaya çıkmış. Bu haber BBC tarafından yayınlanmış.

Nokia'ya ait 1995 ve 1998 tarihli iki patent başvurusunda, 'en kötü ihtimal'in habis tümör gelişimi olduğu kabul edilmiş.

Bu başvuru formlarından birinde, radyasyona ilişkin sorunlara dair kesin bilimsel kanıt olmamasına karşın, sorunun beraberinde getirdiği şüphelerin, 'cep telefonu pazarının büyümesine' engel olduğu da belirtilmiş.

Bu da gösteriyor ki, cep telefonunun insan sağlığına zarar verdiği kesin kanıtlarla ispatlanamamış olsa da firmalar böyle bir ihtimalin her zaman var olabileceğinden haberdar olarak cep telefonlarını üretmeye devam etmişler.

24 Eylül 2001 yılında İngiliz Tıp Birliği konu hakkında bir rapor hazırlamış:

1- Mobil telefonların, belirlenmiş emilim oranına (S.A.R.) maruz kalma seviyelerine, önlem olarak tanımlanacak bazı sınırlamalar getirilmelidir. Kullanıma ilişkin biyolojik etkiler olduğuna dair bulgular mevcuttur.

Mobil telefonlar tarafından yayılan RFR (radyo frekanslı radyasyon), bu cihazların bazı kanser türlerinin başlangıcına yahut ilerlemesine neden olabileceği endişelerine yol açmıştır.

Buna ek olarak, üreme sistemi konusunda, RF alanlarının doğurganlık ve gelişim üzerindeki olası etkileri de ayrı bir araştırma konusu teşkil etmektedir. İngiltere?deki Stewart Group, deneylerde kullanılan kemirgenlerin, düşük seviyede radyo frekansına maruz bırakıldıklarında, doğurganlıklarında bir düşüş gözlemlemiştir.

2-Kanada'daki The Royal Society, RFR?nin göze karşı olumsuz etkilerine karşı önlem alınması ve dikkatli olunması gerektiğine karar vermiştir. RFR?nin hafıza, tepki verme süresi ve uyku süreçleri gibi bilişsel işlevler üzerinde etkili olduğuna dair endişeler mevcuttur. Bir araştırmadan alınan sonuçlara göre, RFR?ye maruz bırakılan kişilerdeki tepki verme süresinde bir düşüş gözlemlenmiş, bu bulgu, bir diğer bağımsız grup tarafından teyit edilmiştir.

3- Çocukların mobil telefon kullanımı, dramatik bir biçimde artış göstermekte ve tıp dünyası ise bu konuyla yakından ilgilenmektedir. Sinir sistemlerinin henüz gelişmekte olması, kafa dokularının büyük miktarda enerjiye maruz kalması ve bunun yaşam boyu devam etmesi sonucunda, çocukların RFR'ye yetişkinlerden fazla hassasiyet gösterme olasılıkları mevcuttur.

Stewart Raporu'nda, 16 yaş ve altındaki çocukların, zorunlu aramalar dışında, mobil telefonlardan uzak tutulması gerektiği belirtilmiştir. Buna ek olarak, mobil telefon endüstrisi, çocukların mobil telefon kullanımını teşvik etmekten sakınmalıdır.

4- Mobil telefon kullanıcıları, baş ağrısı, baş dönmesi, vücutta istenmeyen ısı artışı, kulak yahut başta çınlama gibi kısa vadeli olumsuz etkilerden yakınmaktadırlar. Bu rahatsızlıkların belirtileri, cep telefonu kullanımının artışıyla doğru orantılı olarak artış göstermektedir.

Bu konuyla ilgili araştırma yürütenlerden bazıları şunlar: Dünya Sağlık Örgütü, Uluslararası Kanser Araştırmaları Kurumu, Lösemi Araştırmaları Merkezi, Leeds Üniversitesi, Tıbbi Fizik Üniversitesi, Bristol, Avrupa Komisyonu, Milli Radyolojiden Korunma heyeti ve İngiltere Sağlık Bakanlığı.

NTVMSNBC.com sitesinde 12 Eylül 2002'de yayınlanan bir haberde, satın alınan cep telefonunun SAR değeri ne kadar düşük olursa, insan sağlığı ile ilgili taşıdığı riskin o kadar az olduğu belirtilmiş. Uludağ Üniversitesi (U.Ü) Mühendislik- Mimarlık Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof.Dr.Hüseyin Savaş Başkaya, cep telefonlarının radyo frekans radyasyon (RFR) yayan bir tür mikrodalga vericisi olduğunu belirterek, bu tip dalgalara maruz kalma oranı arttıkça sağlığın olumsuz etkilenme riskinin yükseldiğini kaydetmiş.

U.Ü Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd.Doç.Dr. Kayıhan Pala da, cep telefonu gibi 900 MHz üzerinden sinyal gönderen cihazlarda, yapılan son araştırmalarla 0.5 mikrowatt/santimetre düzeyinde maruz kalmanın insan sağlığı için kesinlikle zararlı olduğunun saptandığını, bu nedenle bugün için benimsenen 1 mikrowatt/santimetre değerinin, 0.1'e çekilmesinin önerildiğini belirterek, İngiliz Tabipler Birliği tarafından 2001 yılında yayınlanan raporda, maruz kalınan RFR arttıkça, kanser olgularının arttığı, kadınlarda doğurganlığın azaldığı, gözün retina, iris ve kornea tabakalarında hasara yol açtığı, tepki zamanının uzadığı, uyku düzenin bozulduğu ve hafızada zayıflama meydana geldiğinin ortaya çıktığını kaydetmiş.

Son olarak geçtiğimiz ay yine NTVMSNBC'de yayınlanan haberde; Uluslararası Kanser Araştırma Ajansı (IARC)'nın, 2005 yılında kullanıcı sayısının 1.6 milyara çıkacağı tahmin edilen cep telefonları veya baz istasyonlarından maruz kalınan radyo dalgalarını içine alan 'elektromanyetik alanları' muhtemel kanserojenleri içeren '2-B' grubuna aldığı yazıyor.

* * *

"Çağdaş" bir iletişim aracı olarak kullanılan cep telefonlarının olası sağlık sorunlarını beraberinde getirmesi ve konunun ciddiyeti bir yana, gerçekten "iletişmeye" yarayıp yaramadığı da iyi bir araştırma konusu olmaz mı sizce? Ne dersiniz?

Yorumlar

Cep telefonunun kansere yol açtığı artık resmen ispatlandı. İşte haberi:

"Dünya Sağlık Örgütü 10 yıl süren cep telefonu kullanımı araştırmasını açıkladı. Çalışmaya göre cep telefonuyla günde 30 dakikadan uzun konuşmak beyin kanseri riskini üçte bir artırıyor."

'Cep' sohbeti sınırı 30 dakika (Radikal)

Serap - 17 Mayıs 2010 (14:49)

Sakarya Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Osman Çerezci AA muhabirine yaptığı açıklamada, "3G'li telefonla konuşmanın mikrodalga fırına kulağınızı dayamak kadar zararlı" olduğunu söylüyor.

"3G'li cep telefonlarının 2100 MHz frekansla, mikro dalga fırınların ise 2450 MHz frekansla çalıştığını ancak önemli bir detayın gözden kaçtığını ifade eden Prof. Kalkan, "Mikrodalga fırınların 2450 MHz frekansı çok özel ve tam su molekülünün rotasyonu üzerine etkili. Mikrodalga fırında en az 500-600 Watt güç basılırken, cep telefonu mili Watt seviyesindedir. Aralarında neredeyse milyon kat fark vardır" diye konuştu."

Reklamı yapılan her şeyi bir hevesle koşup alıyoruz. Sonrası tam bir muamma.

3G'li telefonla konuşmak mikrodalga fırına kulağınızı dayamak kadar zararlı (Radikal)

Dilek Korukçu - 27 Aralık 2010 (20:58)

Cep telefonlarının verdiği zararlarla ilgili bir haber daha: "Telefonu kulağınızdan uzak tutun, mümkünse mesaj çekin."

"Cep telefonundan yayılan dalgadan etkilenimin uzaklıkla azaldığı vurgulanan rapora göre, kablolu kulaklık kullanılması telefonun baş bölgesinden uzak tutulmasını sağladığından, cep telefonlarının zararlı etkileri azaltılabiliyor. Kulaklığın olmadığı durumlarda "hoparlör" modu tuşlanarak, sesli görüşme ile telefondan uzak konuşulması öneriliyor."

'Cep telefonunu kullanmayın mesaj atın' (Radikal)

Dilek Korukçu - 1 Şubat 2011 (15:20)

diYorum

 

Fersan Cevriye neler yazdı?

52
Derkenar'da     Google'da   ARA