Patronsuz Medya

Vatan Haini

Durmuş Düşünür - 26 Ocak 2014  


Pespayelik denizinin en çukur noktası nedir diye sorsalar, manevî sermayeyi tükettikten sonra, battı balık yan gider mantığıyla çuvalın en dibinden "vatan haini" yaftasını çıkarmak, kaşının altında gözün var diyene sıvaştırmaktır derim.

Öyle zehirli ve sivri uçlu bir sıfat ki bu, hesapsızca fırlatılan bumerang gibi, keser gibi, sap gibi, döner gelir, savuranın döşünde patlar. Hazret körleşmiş, göremiyor.

Keşke imkân olsa, milletçe gidip ayaklarına kapansak, yalvarsak… Desek ki: "Etme, eyleme, bir lokma nezahat, insaf, izan payı bırak, insanların içini bu kadar taşlaştırma, bu yaptıkların yüzünden kafa üstü çakıldığında keyiften gülecekleri kıvama getirme…"

En kadim dostuna, yoldaşına, efradına dahi kulaklarını tıkayan mağrur, bu saatten sonra zülfüyare dokunanı dinler mi? Velev ki dinlese, anlar mı?

Agnostik bir insanım, elimi göğe açıp "ıslah etsin, müstehakkını versin" gibi skolastik lâflar da edemem.

Dağarcıkta "vatan hainliği" gibi zehirli yaftalar da yok.

Madem öyle, ben de o zaman kırk beş senedir kursağımda sakladığım şu acı şiiri terennüm edeyim:

"Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet.
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ."
Bir Ankara gazetesinde çıktı bunlar,
üç sütun üstüne, kapkara haykıran puntolarla,
bir Ankara gazetesinde, fotografı yanında Amiral Vilyamson'un
66 santimetre karede gülüyor, ağzı kulaklarında, Amerikan amirali
Amerika, bütçemize 120 milyon lira hibe etti, 120 milyon lira.
Amerikan emperyalizminin yarı sömürgesiyiz, dedi Hikmet
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Evet, vatan hainiyim, siz vatanperverseniz, siz yurtseverseniz,
ben yurt hainiyim, ben vatan hainiyim.
Vatan çiftliklerinizse,
kasalarınızın ve çek defterlerinizin içindekilerse vatan,
vatan, şose boylarında gebermekse açlıktan,
vatan, soğukta it gibi titremek ve sıtmadan kıvranmaksa yazın,
fabrikalarınızda al kanımızı içmekse vatan,
vatan tırnaklarıysa ağalarınızın,
vatan, mızraklı ilmühalse, vatan, polis copuysa,
ödeneklerinizse, maaşlarınızsa vatan,
vatan, Amerikan üsleri, Amerikan bombası,
Amerikan donanması topuysa,
vatan, kurtulmamaksa kokmuş karanlığımızdan,
ben vatan hainiyim.
Yazın üç sütun üstüne kapkara haykıran puntolarla:
Nâzım Hikmet vatan hainliğine devam ediyor hâlâ.

Nazım Hikmet (22 Temmuz 1962)

Anlayana…

Yorumlar

Malum Şahıs ve ona eşlik eden yüksek maaşlı hırttan sesler korosu şimdi de hep bir ağızdan "vatana ihanet" şarkısına başladı. Öyle görünüyor ki, son çare olarak OHAL ilânı ve "herkes sussun, kastrato ciyaklasın" durumu kuvveden fiile çıkartılmak üzereymiş gibi bir izlenim oluştu.

Sağa sola savrulmadan, slogan savurmadan, sakince düşünsek nasıl olurdu acaba? Kaynağından emin olamadığımız her sızdırmanın sırf iktidar öyle diyor diye, cemaat kaynaklı olduğuna inanmak zorunda mıyız, bunu bir düşünsek meselâ.

Madem ahlâktan vatanseverlikten falan dem vuracağız, üç gün daha iktidarda kalabilmek uğruna savaş çıkarmanın, bu savaşı çıkarabilmek için, provokatörler gönderip saldırılacak ülkeden bizim topraklara füze falan fırlatmanın ne mene bir vatanseverlik olduğunu da sorgulasak…

Muhtemel bir savaşta niyazi olacakları mukadder insanların sayısını (x) evden kaçırılan paralarla (y) çarpıp bölsek ve her bir masum cesedin kelle bedelini hesaplamaya çalışsak…

Konusu açılmışken, şu "vatana ihanet" kavramını da şirretleşmeden, kimseye gözdağı vermeden, namusluca tartışsak…

Benim bu konuda görüşlerim biraz farklı ama tırsıyorum. Acaba başıma bir iş gelmeden gerçek vatan hainlerinin adını telâffuz edebilme şansım var mı, gelecekte olabilir mi diye ciddi ciddi kafa patlatıyorum şu aralar.

Sözün devamı şurada → Kasalar, çek defterleri ve vatan (Necdet Şen)

General Francala - 28 Mart 2014 (11:30)

diYorum

 

Durmuş Düşünür ve onun gibiler neler yazdı?

97
Derkenar'da     Google'da   ARA